Stephen King, korku edebiyatının akla gelen ilk isimlerinden olmuştur her zaman. İlk romanını 1974 yılında yayınladığında dünya çapında bilinen bir yazar olacağını kim bilebilirdi ki. En büyük ününü 23 sene boyunca aralıklarla yayınladığı Kara Kule serisiyle kazanmıştır. Kitapları farklı yayıncılardan defalarca basılan, dizi ve filmlere ilham veren kitaplarını gelin birlikte inceleyelim.
HAYVAN MEZARLIĞI: İlk olarak 1983 yılında basılan bu kitap kapağındaki korkunç karakteri Church ile kedilere neden iyi davranmanızı öğretecek nitelikte. Defalarca filme uyarlanmış olan bu kitabı belki izlemiş olabilirsiniz fakat okuduğunuzda kaçırdığınız noktaları göreceksiniz. İlk başta kırsal bir taşra hayatına alışmaya çalışan bir ailenin hikayesiymiş gibi görünse de taşındıkları yerin gizemini öğrendiklerinde bir babanın ailesi için neleri göze aldıklarını biz okuyuculara anlatırken kararlarımızın sonuçlarına da katlanmak zorunda olduğumuzu mükemmel bir sonla anlatmaktadır. Evde kedi besliyorsanız size geceleri parlayan gözlerle bakarken bu kitabı okumamanızı tavsiye ederim.
YEŞİL YOL: Aslında hepimiz bu kitabı bizi ağlatan devin başrolünü paylaştığı bir film olarak biliyoruz. Her ne kadar senaryo tekrardan düzenlenmiş olsa da bu mükemmel bir Stephen King başyapıtıdır. Bu kitapla ilgili ilk başta söyleyebileceğim şey sanırım hepimiz sonunda ağlamaya mahkumuz. Bizlere insanları dış görünüşlerine göre zihinlerimizde sınıflandırmadan kabul etmemiz gerektiğini öğretmektedir. Belki de bizi kalplerimizden yaralayan bu kitabın en önemli özelliği 1944 yılında yaşanan bir olaydan esinlenilerek yazılmış olmasıdır. Okumadan önce sonunu biliyor olabilirsiniz ama kendinizi karakterlerin yerine koyarak bir kez daha okumanızı tavsiye edeceğim. Sonuna yaklaştığınızda yanınızda peçete bulundurmanızı tavsiye ederim.
CEP: Cep telefonunuzu çok mu seviyorsunuz? Saatlerinizi sosyal medyada mı geçiriyorsunuz? Buyurun sizleri bu kitaba alalım, telefonunuzu eskisi kadar sevmeyeceksiniz. Bu kitabı insanlar için bir evrim başlangıcı olarak düşünebiliriz. Cep telefonlarımızın bize düşman olduğu ve bizleri nasıl yaşayan ölüler yaptığını, küçük birer canavara dönüştürdüğünü görüyoruz. Her şey basit bir günmüş gibi başlarken son sayfasına kadar gerileceğinizden eminim.
KARA KULE SERİSİ: Stephen King eserlerinde Tolkien ve Lovecraft’dan esinlendiğini hiçbir zaman inkar etmemiştir. Kara Kule serisinde çok yakından görüp sizler de analiz edebileceksiniz. Serinin ilk kitabına başladığınızda kendinizi bilinmeyen bir dünyada bulacağınızdan eminim. Tek tek diğer kitaplara geçtiğinizde o bilinmezliğin daha büyüdüğünü göreceksiniz. Yazılması neredeyse 30 yıl sürmüş olan bu seride bir kitaptan bir kitaba koşarken karakterler, yan karakterler, olay örgüsü vs. bir sürü olay içinde kaybolacaksınız. Stephen King’in gerçekten ‘’King’’ olmasına büyük katkılar sunan bu seriyi vakit kaybetmeden doz aşımı yapmadan okuyunuz.
GÖZ (CARRIE): King’imizin yazdığı ilk roman. Baskılama ve zorbalığın bir insanı ne denli canavarlaştırdığını gözler önüne seren, gerginliği iliklerinize kadar hissedeceğiniz bir roman. Küçük bir çocuğun yaşadığı dramla, yaşatmasını dileyeceğiniz gerilim arasında gidip geldiğiniz bir kitap olacağına eminim. Okurken öfkelenebilirsiniz, üzülebilirsiniz, sinirlenebilirsiniz hepsi ihtimal dahilinde. Emin olduğum bir şey varsa gerçekten kış akşamlarınızı bu gerilimin içinde germelisiniz.
